23
2013
Uçurtma – Ayşe Büşra Bilir
-Bak bu sefer olacak!
-İstemiyorum ya, istemiyorum bana ne, istemiyorum ben!
-Tamam, hadi piknik alanına gidip sarma yiyelim.
-Onu da istemiyorum ben!
-Uğur, dur, koparma uçurtmanın kuyruğunu!
-Uçurmayacağım ben, istemiyorum!
Yutkundum, ağlamamak için zor tuttum kendimi. Hiç bu kadar zorlanmamıştım bir çocuk karşısında. Hiç bu kadar ağır gelmemişti bir çocuğun isteğini yerine getirememek. Hiç bu kadar yalvarmamıştım Allah’a, “ne olur uçsun bu sefer” diye.
Olmadı, uçuramadım. Kimsesizliğini ört bas etmek adına mükemmel bir çaba içine girmiştik. Yanlış olan buydu belki de. Normalin dışında davranmak… Normal değilmiş gibi davranmak… Her şeyi olmaya çalışarak, kimsesizliğini daha çok hatırlatıyordum galiba.
Bir pazar, bir koru, 600 kimsesiz çocuk, 500’e yakın gönüllü… Sevgiye aç çocuklarla, sevme yarışına girenlerin yer aldığı kısa metrajlı bir film bu! Trajikomik. Her birinin ayrı hikâyesi var ve hiçbirini sormaya varmıyor dilimiz. Sadece birine bir an boş bulunup “annenle baban nerede” diye sordum, neredeler? “Bilmiyorum” dedi. Kısa ve net. Bilmiyorum.
Bir çocuk anne ve babasının nerede olduğunu bilmiyordu. Bugün telefonu açmayınca 4-5 kez aradım babamı, ardından annemi. Korkmaya başladım, merak ettim. Bir çocuk anne ve babasının nerede olduğunu merak etmez mi hiç? Eder elbette. Eder. Ama merak ettikçe aldığı yanıtlar kimsesizliğini daha çok hatırlatır ona. Annen öldü, baban başkasıyla evlendi. Yeni eşi istemedi seni. Baban anneni dövüyordu; arada sana da vuruyordu, olumsuz etkileniyordun, o yüzden aldılar seni buraya. Annen ve baban öldü. Annen ve baban seni istemiyorlar, anlasana!
Diğerleri gibi değilsin sen. Çıplak ayak yürüyemezsin bütün coğrafyaları. Ardından bir el yok seni sıvazlayan. Bir ses duyuyorsun kulaklarında sabahları.
-Ne olur anneciğim uyan artık!
Sen arkadaşların tarafından uyandırılırsın. Uyanmazsan kalırsın çocuk, derslerden geri kalırsın! Sınıfta kalırsın. Bir bakmışsın, hayatta kalmışsın.
Sen hayatta kalırsın ve kimseler sormaz sana bunun hesabını. Kırık dolu karneyi eve nasıl götüreceğim endişesini duymazsın hiç. Mahalledeki komşunun camlarını kırdığında eve erkenden gidip uyuyor numarası yapmana da gerek yok!
Senin farklı bir hikâyen var çocuk. İnanmıyorsun sevgi sözcükleriyle yoğrulmuş masallara, senin hayallerinde balonlar gökyüzünde mi uçuyor çocuk? Kimseler patlatmıyor mu onları? Ya uçurtmalar? Orada uçurabiliyor musun onları, rengârenk uçurtmaların üzerine binip senin de gökyüzünden arkadaşlarını seyrettiğin oluyor mu?
Hayallerini kirletme ne olur! Ne olur adımı sorma çocuk, söylemeyeceğim. Biliyorum adımla sayıklayacaksın gece yarılanda beni. Arkadaşlarına anlatacaksın, “bu ablayla neler yaptık biz” diyeceksin. Bir fotoğrafım olsa elinde onu da gösterirdin belki ama yok, tek bir kanıt bırakmadım sana. Adımı anma çocuk, seni ben de terk edeceğim. Adımı anma çocuk gelmeyeceğim ziyaretlerine üçüncüden sonra, biliyorum söz verdim.
Söz verdim ama gelmeyeceğim. Uğramayacağım rüyalarına bile. Seni herkes terk ediyor çocuk, sesin bile.
Related Posts
3 Comments + Add Comment
Leave a comment
ÖYB Kısa Film Yarışması
Tasfiye 50
Tasfiye 49
Tasfiye 48
Panel Notları
Güncel
- Choinler ve Kripto Gözyaşları
- Çok mu bildim gezemeden – Buse Tunçbilek
- Tablo – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu
- Güneş batıyor, zindanda Yûsuf var!
- Kilit – Elif Demirbaş
- Yetişememiş – Elif Demirbaş
- Seyretmeye Devam Ederken – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu
- Çocukça Bir Pembe Heves – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu
- Tekerleğe Buğday Tanesi Ateşlemek – Banu Gün
- khk kelâmı şiiridir
Yorumlar
- Türk Tarih Kurumu Ne İş Yapar? için
- Uçurtma – Ayşe Büşra Bilir için
- Tasfiye 33 | Ağustos 2011 için
- Tasfiye – 52 için
- İslamcılığın Trajik Düşüşünden Çıkış Mümkündür için
- Tasfiye 33 | Ağustos 2011 için
- Tasfiye 33 | Ağustos 2011 için
- İslami İradenin Oluşumu: Tehditler ve İmkânlar için
- İslami İradenin Oluşumu: Tehditler ve İmkânlar için
- Dindar Gregor Samsalar için
Etiketler
Çok Okunanlar
- Nedir Neoliberalizm ve Nasıl İşler?
- Tasfiye’nin 44. sayısı: Anlatmak, itiraz etmek!
- Tasfiye 39 | Haziran-Temmuz 2012
- Fakir edebiyatı yapmak – Tarık Tufan
- Bir gözü mavi, bir gözü kahverengi
- Herşey Özelleştiriliyor, Nâzım Devletleştiriliyor
- Tasfiye – 44; 1 Mayıs edebiyatı!
- Türkiye’de Sol ve İslam ilişkisi Üzerine Bir Söyleşi
- Çocuk gülüşleri bastıran bombalar – Tuba Ekinci
- George Orwell’ın 1984 Romanı
Yazar Girişi
Tasfiye Arşivi
istatistik
- 43Bugün okunanlar:
- 4683Aylık okunma:
- 247199Toplam ziyaretçi:
- 38Bugünkü ziyaretçiler:
- 892Aylık ziyaretçi:
- 43Günlük ziyaretçi:
- 0Şu anda online olan ziyatçiler:
Güzel… Kaleminize ve yüreğinize sağlık…
çok ince güzel bir yazı.. Allah bir daha ki uçurtmanızı bulutlara kadar yükseltsin inşallah..
Siz her şeyi bilmezsiniz ama çok bilgilisiniz.